Lısten Before You Love

Keşif sahnemizde bugün Amerika'dan Immaterial Possession var! Amerika’nın müzik sahnesinde kendine özgü bir yer edinen Immaterial Possession, Georgia’nın bohem ruhlu şehri Athens’ten yükselen eşsiz bir grup. Folk, psikedelik rock, dünya müziği ve progresif unsurların gizemli bir karışımını sunan bu dörtlü, dinleyicilerini adeta başka bir dünyaya davet ediyor. Cooper Holmes (bas ve vokal), Madeline Polites (gitar ve vokal), John Spiegel (perküsyon) ve Kiran Fernandes’ten (klavye ve nefesliler) oluşan ekip, hem teatral hem de derin bir müzikal deneyim yaratıyor. Immaterial Possession, Atlanta’nın yeraltı sanat sahnesinde tanışan Holmes ve Polites’in vizyonuyla 2010’ların sonunda şekillenmeye başladı. Daha sonra Athens’e taşınan ikili, burada Spiegel ve Elephant 6 topluluğundan tanıdık bir isim olan John Kiran Fernandes’in oğlu Kiran Fernandes ile bir araya geldi. Bu buluşma, grubun kendine has sesini bulmasında dönüm noktası oldu. 2020’de Cloud Recordings etiketiyle yayımlanan kendi ...

  ( Click here for English) Marseille’in elektronik müzik sahnesine armağanı French 79, yani Simon Henner, son yıllarda Fransız dokunuşunu (“French Touch”) modern bir yorumla yeniden şekillendiren en heyecan verici isimlerden biri. Erik Satie ve Jean-Michel Jarre gibi klasiklerden, AIR ve Daft Punk gibi efsanelere uzanan zengin bir mirası psychedelic dokular ve güçlü synth’lerle buluşturan Henner, sadece üç albümle dünya çapında bir yankı uyandırmayı başardı.  Olympic  (2016),  Joshua  (2019) ve  TEENAGERS  (2023) gibi çalışmalarıyla hem dans pistlerini coşturan hem de dinleyiciyi derin bir nostaljiye sürükleyen bu yetenekli prodüktör, müziğin sınırlarını zorlamaktan çekinmeyen bir vizyoner. Biz de bu vizyonun peşine düştük ve French 79 ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisiyle müzik yolculuğunu, ilham kaynaklarını ve elektronik müziğe getirdiği özgün bakış açısını konuştuk. Bu röportaj, onun yaratıcı dünyasına bir kapı aralarken, müziğini...

  (click here for English) İsviçre müzik sahnesinden yükselen Sirens of Lesbos, çok kültürlü kimlikleri ve sınırları zorlayan sesleriyle dünya çapında dikkat çeken bir topluluk. Jasmina ve Nabyla Serag kardeşlerin vokalleri ile yoluna devam eden grup; soul, jazz, hip-hop ve dünya müziğini harmanlayarak kendilerine özgü bir “worldbeat” evreni yaratıyor. Grup, adını Yunan mitolojisindeki sirenlerden ve Lesbos Adası’ndan alıyor; bu isim, hem müzikal hikâyeciliğe olan tutkularını hem de farklı kültürel dokuları bir araya getirme arzularını yansıtıyor. 2014’te “Long Days, Hot Nights” ile Ibiza kulüp sahnesinde bir patlama yaratan Sirens of Lesbos, o günden bu yana popun klişelerinden uzak, derinlikli ve samimi bir yolculuğa çıktı. İki albüm, sayısız iş birliği (JID, Bootsy Collins ve Erick The Architect gibi isimlerle) ve Avrupa’daki etkileyici canlı performanslarının ardından, grup şimdi yeni bir döneme adım atıyor. Yaptığımız röportajda, Jasmina ve Nabyla ile grubun hem geçmişini...

  Toronto indie müzik sahnesinin parlayan yıldızlarından YSSY, synth-pop’un nostaljik dokularıyla modern sesleri harmanlayarak dinleyicilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Elliot Caroll ve Simeon Abbott’tan oluşan proje, ortak bir müzik tutkusunun buluşturduğu iki yetenekli sanatçıdan doğdu. Caroll, genç yaşta müzik kariyerine adım atmış, Los Angeles’ta önemli yazarlar ve yapımcılarla çalışarak yetkinliğini geliştirmiş bir isim. Abbott ise caz eğitimi almış bir piyanist olarak, Toronto’nun sevilen müzik kolektifi Dwayne Gretzky’de klavyeci kimliğiyle tanınıyor ve YSSY’ye türler arası geçişlerdeki ustalığını katıyor. İkili, tanıştıktan kısa bir süre sonra bir stüdyo kurarak müzikal ortaklıklarını resmileştirdi ve ortaya çıkan sound, hem akılda kalıcı melodilerle dolu hem de retro esintilerle zenginleşmiş bir alt-pop evreni oldu. YSSY’nin son video klip şarkısı  Severance Theme Song (80s Retro Synthwave) , Apple TV+’ın sevilen dizisi  Severance ’ın ikonik açılış müziğine getird...

  ( Click here for English) Liverpool çıkışlı İngiliz ikili King Hannah, melankolik gitar tınıları ve büyüleyici vokalleriyle alternatif müzik sahnesinde kendine has bir yer edindi. Haziran ayında Türkiye’deki ilk konserlerini vermeye hazırlanan grup, dinleyicilere karanlık ama bir o kadar da çekici bir müzik deneyimi vaat ediyor. King Hannah ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, ikilinin tanışma hikayesinden müzikal evrimlerine, Sharon Van Etten ile yaptıkları iş birliğinden İstanbul’da sahne alacak olmanın heyecanına kadar pek çok konuya değindik. King Hannah’nın dünyasına biraz daha yakından bakmak için sizi şöyle alalım: İkinizin 2017'de bir barda çalışırken tanıştığınızı okudum. Ve Craig, Hannah'ı ilk kez bir üniversite gecesinde sahnede gördüğünü söylemişsin. O günün sizin için en unutulmaz anı neydi? Craig: Hannah'yı ilk kez sahnede gördüğümde, barda çalışmaya başlamadan yaklaşık iki yıl önceydi. Ama o gece onunla hiç tanışmadım. Sadece performansını izledim ve...

Perfume Genius, gerçek adıyla Mike Hadreas, son dönemin en yenilikçi sanatçılarından biri olarak tanınıyor. 2010 yılında "Learning" albümüyle müzik dünyasına adım atan Hadreas, her albümünde kendini yeniden keşfederek dinleyicilerine farklı deneyimler sunuyor. Perfume Genius'un yedinci stüdyo albümü "Glory", 28 Mart 2025'te Matador Records etiketiyle yayımlanacak. Blake Mills'in prodüktörlüğünde hazırlanan bu albüm, Hadreas'ın önceki çalışmalarının bir sentezi olarak dikkat çekiyor. Albümün ilk single'ı "It's a Mirror", yalnızlık ve negatif döngülerden kurtulma çabalarını anlatan bir parça olarak öne çıkıyor. "Glory" albümünden yayımlanan ikinci single "No Front Teeth", Yeni Zelandalı şarkıcı-söz yazarı Aldous Harding ile yapılan bir düet olarak karşımıza çıkıyor. Bu parça, Hadreas ve Harding'in vokal uyumunu sergileyen enerjik ve mizahi bir video kliple birlikte sunuluyor. Video klip, 2014 yılında Perfume Ge...

B elçikalı müzisyen Sylvie Kreusch, son albümü Comic Trip ile müzikseverleri büyülemeye devam ediyor. Albümün öne çıkan parçalarından “Ride Away”in geçtiğimiz günlerde yayımlanan video klibi, sanatçının kendine özgü sinematik evrenine bir kez daha ışık tutuyor.  Kendisini hayranlıkla takip etmeye devam ediyoruz.

( Click here for English) İspanyol müzisyen Sole Parody, ya da sahne adıyla Le Parody, kendine özgü tarzıyla Endülüs folklörü, elektronik ve deneysel sesleri harmanlayan; sadece müziği ile değil, samimi ve içten enerjisi ile de dikkat çeken bir sanatçı. Geçtiğimiz günlerde kendisiyle Zoom üzerinden sohbet ederek, hem sanata bakışını hem de yaratıcı dünyasını daha yakından tanıma şansı buldum. Le Parody’nin müziği sınırları zorlayan bir ruha sahip ve bu ruhu canlı canlı deneyimlemek isteyenler için harika bir haberim var! Kendisi 7 Mart’ta İstanbul’daki ilk konseri için Garanti BBVA konserleri kapsamında JJ Pub Kanyon’da olacak. İşte Le Parody’nin dünyasına küçük bir bakış: Yaptığın müziği belirli bir tür ile tanımlamak oldukça zor – ve belki gerekli de değil, fakat genel olarak Endülüs folklorunu elektronik unsurlarla harmanlıyorsun. Peki bu unsurlar arasında doğru dengeyi nasıl buluyorsun? Bence bir denge bulmak zor değil. Sevdiğim ya da şarkılarımda daha çok kullandığım fo...

Bugün keşif sahnesinde, 21 yaşındaki Avusturyalı genç müzisyen A nja Sodnikar'ı misafir ediyoruz! Küçük yaşlardan beri müzik ile alakadar olan müzisyen, ilk yıllarını şöyle ifade ediyor: "Müzik her zaman hayatımın büyük bir parçası oldu; yedi yaşındayken akordeon öğrenmeye başladım ve 15 yaşında kendi kendime şarkı söylemeyi ve gitar çalmayı öğrendim. Cover şarkılardan hiç hoşlanmadım, bu yüzden çok hızlı bir şekilde kendi şarkılarımı yazmaya başladım ve şimdiye kadar sadece orijinal şarkılar çaldım. 16 yaşındayken Avusturya'nın ulusal radyo istasyonu FM4'te bir açık mikrofon etkinliğine davet edildim ve orada “rosemary” adlı şarkımı canlı olarak çaldım. Daha sonra FM4'ün kurucularından Martin Blumenau, programında benimle canlı röportaj yaptı. Bundan kısa bir süre sonra da konserler vermeye başladım." İlk şarkılarında daha folk ve akustik diyebileceğimiz şarkılar üreten Sodl, özellikle son dönem şarkılarında elektrik gitara da ağırlık vermeye başlamış durumda...